Diye tanıtıyorlar kendilerini çeşitli reklamlarında Hintliler.
İnanılmaz, muhteşem, akıl almaz, harika gibi anlamları var incredible’ın.
Henüz sadece iki şehrini görmeme rağmen, bu tanımlar pek de sırıtmıyor bu ülkede.
Çelebi Hava Servisi olarak Hindistan’ın iki şehrinde, yer hizmetleri, antrepo işletmeciliği yapıyoruz.
Bana,
bir haftalık kalışımda bile bir yazı çıkarabilecek kadar ilham veren bu
ülke, orada uzun süredir yaşayan yöneticilerimize birer kitap yazdırır
döndüklerinde herhalde.
Hindistan’la ilgili yaptığım araştırmalarda bana Hint sinemasını incelemeye giden Aylin Sayın’ın “Hindistan Günlüğü” adlı kitabının çok katkısı oldu, Hindistan’la ilgilenenlere öneririm.
Bir ülkenin ilgimi çekip çekmediğini, elimi fotoğraf makineme atış sayımdan, aldığım notlardan anlayabiliyorum.
Güzellik,
sıradışılık, görkem, insanların davranışları, giysiler, doğa, trafik,
sokaktaki insanlar, semt pazarları, sinemalar, yemekler, iklim, yaşam
koşullarını gözlemlemek beni etkiliyor.
Artık Avrupa’da ilgimi çeken mekanlar, önceden görmenin de verdiği konforla azalmaya başladı.
Turizmin
motorlarından biri de, insanın ziyaret ettiği ülkeyi kendi yaşadığı
ülke ile karşılaştırdıktan sonra kendisini iyi hissetme duygusudur.
“Vay
be adamların şu yaşam koşullarına bak, adeta Anadolu’nun herhangi bir
köyünün elli sene önceki hali gibi, oturalım da şükredelim halimize” türü yaklaşımlar da yukarıda yazdığıma örnektir.
“bak
sen yoksulsun ve sokaklarda yaşıyorsun, oysa ben varlıklıyım”
türevinden üstünlük duyguları, ilginçtir ki tatilin belirleyici
ögelerinden sayılıyor.
Bir tür geçmişe yolculuk gibi.
Hindistan’a da böyle yaklaşanlar çoğunlukta.
“Nasıl da pisler bir bilseniz, her yer kokuyor” laflarına kulaklarınızı tıkayın ve varsa imkanınız görün bu incredible İndia’yı derim size.
Hindistan bir başka gezegen adeta.
Almasını bilene yedi veren gül gibi de bir ülke.
Size, ilginizi çekeceğini sandığım bazı küçük notlarla bu ülkenin görkemini hatırlatmak istiyorum..
- Hindistan’ın Hintçesi “memleket” anlamına gelen Baharat ya da Hindustan.
- Bad ve Pur şehir anlamına geliyor.
- Sonu Bad’la biten şehirler Müslüman, Pur’la bitenler ise Hindu şehirleri.
- Çin’den sonra tahminlere göre bir milyar üç yüz milyon nüfusu ile dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi.
- Tahminlere göre diyorum, çünkü nüfus kağıdı olmadan kaç kişinin yaşadığı henüz bilinmiyor.
- Nüfusları her yıl ortalama 19 milyon artıyor.
- Komşuları Bangladeş, Myanmar (eski adıyla Burma) ve Pakistan.
- Hinduizm, Budizm, Sihizm ve Jainizm’in doğum yeri.
- Britanya’dan Mahatma Gandi’nin pasif direnişi ile kurtuluş yılları 1947.
- 1950’den beri parlamenter demokrasi ile yönetilen bir cumhuriyet.
- Hintçe, İngilizce, Tamilce gibi 16 resmi dilleri olsa da, ülkede yaklaşık 850 farklı dil konuşuluyor.
- Her yerde korna çalındığından Hindistan’ın ulusal dili korna olarak hicvediliyor.
- Neredeyse her aracın arkasında, “horn please” (lütfen korna çalın) yazıyor.
- 3.2 milyon kilometre karelik ülke toprakları, bizden yaklaşık dört kat büyüklükte
- Dünyada yaşayan her altı kişiden biri Hintli.
- Para birimleri Hint Rupisi, bir Amerikan doları yaklaşık 45 Rupi değerinde
- Ülkeyi son 4 bin yılda kimler mi yönetmiş :
-
Aryalılar, Maunyalılar, Guptalar, Hunlar, Müslümanlar,
Gazneliler, Memluklar, Halaciler, Tuğluklar, Ludiler, Timur,
Britanyalılar..
- Hindistan’ın Atatürk’ü Mahatma Gandi
(1869-1948), 1917’de o ünlü pasif direnişine başlıyor ve 30 yılda
Britanyalılar’ı evlerine geri yolluyor.
- Mahatma yüce ruh anlamına gelen bir sözcük.
- Mahatma, Gandi’ye sonradan takılan bir tür lakap, asıl adı Mohandas Karamçand Gandi.
- Gandi daha sonra bir suikast sonucu öldürülüyor.
- Sağ kolu Pandit Jawaharlal Nehru (1889-1964) ülkenin ilk başbakanı oluyor ve şu ana kadar Hindistan’da eceliyle giden yegane lideri.
- Bazı görüşlere göre Hindistan’ı modern dünyaya yaklaştıran en önemli şahsiyet Nehru.
-
Yerine geçen kızı İndira Gandi (1917-1984) en güvendiği Sih
(bunun okunuşu aslında daha farklı ama biz dilimize böyle çevirmişiz)
kökenli muhafızları tarafından öldürülüyor
- Onun yerine geçmesi beklenen oğlu Sanjay ise, annesi İndira Gandi daha sağ iken 1980 yılında bir uçak kazasında ölüyor
- Başa geçen bir diğer oğul Rajiv ise, Tamil gerillaları tarafından öldürülüyor
- Halen Hindistan’ı Rajiv Gandi’nin İtalyan asıllı karısı Sonia yönetiyor.
- Kendisi dünyanın en güçlü üçüncü kadını
- Erkekleri ortalama 62.2 yıl (bizde 68.8) yaşarken, kadınları 63.5 (bizde 73.6) yıl yaşıyorlar.
- Ülkenin % 72’si Hint-Aryan, % 25’i Dravidian
- Dine gelince..
- Nüfusun % 81’i Hindu, % 13.4’ü Müslüman, % 2.3’ü Hristiyan, % 0.8 Budist
- Mumbai (eski adıyla Bombay), Yeni Delhi, Kalküta, Haydarabad ve Bangalore Hindistan’ın en kalabalık beş şehri.
- Başşehirleri Yeni Delhi, 1911 yılında İngilizler tarafından Avrupa’dan mimar ve mühendisler getirtilerek kurulmuş.
- Önceki başşehirleri Kalküta imiş.
- Delhi, daha önce de 1190-1526 ve 1648-1857 yıllarında ülkeye başkentlik yapmış.
- Haziran ayında başlayan ünlü muson yağmurları eylül sonlarına kadar yaklaşık 3.5 ay boyunca tüm ülkeyi suluyor
- Orhan Pamuk’un 1971 doğumlu roman yazarı sevgilisi Kiran Desai de bir Hintli.
-
Onların magazin basınımızda yer alan mayolu plajda gezinti
fotoğrafları, Hindistan’ın yeni sahil yıldızı Goa şehrinde çekilmişti.
-
Bizim kan davamız kadar acıklı olmasa da, onların da yukarıdan
aşağıya doğru kesin ölçülerle sınırlanmış, toplumsal sınıf ayrımcılığı
anlamına gelen KAST sistemleri var.
- Gandi yıllar önce kaldırmış olsa da, bu ayrımcılığı hala sürdüren bölgeler var Hindistan’da.
- Kast ayrımı sırası ile şöyle
- 1. Kast-Brahmanlar (din adamları)
- 2. Kast-Ksatriyalar (rütbeli askerler, zenginler, büyük tüccarlar, büyük toprak sahipleri)
- 3. Kast-Vaysiyalar (orta halli tüccarlar, orta büyüklükteki toprak sahipleri)
- 4. Kast-Südralar (köylüler)
-
Hiç Kast’ı olmayanlara ise Parya deniyor. Onların durumu eski
kölelerden de beter. Onlara dokunulmaz deniyor. Öyle bizdeki gibi beleş
milletvekili dokunulmazlığı ile karıştırmayın sakın. Bunlara,
iğrendikleri için dokunulmaz diyorlar. Bir paryanın gölgesinin, Kast’ı
olan birisinin üzerine düşmesi bile o insana kendisini kirlenmiş olarak
hissettirebiliyor.
- Bir paryanın eli, bir diğer Kast’ı olan Hintliye değerse, Kast’ı olanın törensel bir arınmadan geçmesi gerekiyor.
-
Onlar, kastlılarla aynı yolda yürüyemezler, bellerinden üstünü
örtemezler, şemsiye kullanamazlar, ağızlarını kapatmadan konuşamazlar.
- Yani bunların yanında Kunta Kinte falan adeta Özgür Willy..
- Yaklaşık otuz milyon Dokunulmaz sokaklarda yaşıyor, bazen de yolun en hızla gidilen şeridinde uyuyakalıyorlar.
- Üst kasttan bir erkek, alt kasttan bir kadınla evlendiğinde, doğan çocuklar alt kasttan sayılıyorlar.
- Yani öyle bedavadan üst kasta transfer olmak da yok.
- Pek akıl, fikir ile anlaşılması mümkün olmasa da durum aynen yazdığım gibi.
- İncredible dediysem sadece güzelliklerini kastetmedim tabi ki..
- Nüfusun çoğunluğu erkek, nedeni de kız çocuklarının masraflı oluyorlar diye daha doğmadan kürtajla aldırılmaları..
-
Doktorlara ultsonografi sonuçlarında bebeğin cinsiyetinin
söylenmesi yasaklanmış da olsa, haberdar olanlar kızlarını doğurmamaya
çalışıyorlar.
- Bu işin müsebbibi de dowry, yani İbranilerin drahoma’sı, yani çeyiz..
- Kız tarafı, geleneklere göre damada bazen otomobil, hatta bazaen de ev gibi armağanlar hazırlamak zorunda.
- Yoksullar da, bu anlamsız baskıya dayanamayarak kız bebelerini doğurmak istemiyorlar.
- Şu meşhur pislik konusuna gelecek olursak..
- 3.700 kadar şehir, kasaba ve köyün toplamında hepi-topu 17 tane arıtma tesisi var.
- Lağım ve kanalizasyon altyapıları içler acısı.
- O nedenle de gecekondularda yaşayan halk, kendilerine yakın parklarda hacetlerini gideriyorlar.
- Taciz ve tecavüze karşı kadınlar bu işi topluca yapmaya çalışıyorlar.
- Ne yazık ki, hala tuvalete gitme korkusu ile tüm gün yiyip içmeyen kadınlar yaşıyor Hindistan’da.
- Hadi biraz da güzel şeylerden bahsedelim..
- Hindistan bir film cenneti.
-
Hollywood yılda toplam 700 kadar film üretip tüm dünyada 2.5
milyar sinema bileti satarken, Hindistan’da yılda 1.000’den fazla film
üretilip, sadece Hindistan’da 3.5 milyar sinema bileti satılıyor.
- Sinema endüstrisinde 5 milyon kişi çalışıyor.
- 30 farklı Hint dilinde film çekiliyor.
- Çingeneler’in ana vatanı Hindistan’ın Rajashtan bölgesi.
- Bulmaca meraklılarına da bir tüyo vereyim, eski Hint krallarına Mihrace denirken prenslerine de Raca denirmiş.
- Bol miktarda İsrail’li turistleri var.
- Hatta İsrailliler kendilerini şöyle hicvederlermiş:
- “Bizim halkın bir milyonu Türkiye’de, bir milyonu Hindistan’da, bir milyonu askerde, dört milyonu da İsrail’de yaşar.”
- Halk yoksul da olsa, şiddet olayları azınlıkta.
-
Fakirleri, Brezilya’daki gibi “sende var da bende niye yok”
diye turistleri soymak, dövmek, öldürmek yerine sadece avuçlarını
açıyorlar.
- Himalayalar’dan doğup Bengal körfezine dökülen
Ganj (Hintçesi Ganga) nehri, bizler için sadece bir nehir iken Hindular
için yeryüzündeki ana tanrıça.
- Yüksek oranda bulunan koli
basiline rağmen, nehrin kutsallığına duyulan inançtan dolayı en lezzetli
çayların bu nehrin suyunda piştiğine inanıyorlar.
- Hintliler’in Mekke’si Varanashi şehrinde ölüp, külleri Ganj’a dökülen fanilerin cennete varacaklarına inanılıyor.
- Ganj kenarında yakılmak, hele bir de sandal ağacından kesilme odunlarla yakılmak ateş pahası.
- İndira Gandhi, vakti zamanında ekonomik olsun diye elektrikli fırınlar yaptırmışsa da doğal yöntemlerle yakılma kadar rağbet görmemiş.
-
Cenazelerin yakılma törenleri sırasında, olur da üzüntü ile
kendisini ateşin içine atar diye ölenin karısı yaklaştırılmıyor.
- Yeniden bedenlenme (reenkarnasyon) inançlarından dolayı organlarını bağışlamayı pek sevmiyorlar.
- Dünya nimetlerinden elini eteğini çekerek kendisini ruhani hayata adayan kişilere Hint Fakiri (Sadu) deniyor.
- Bu numarayla dilenenler de varmış.
- Biz Bombay’daki Bollywood adlı film endütrisini biliriz.
- Tamil ve Nadu eyaletlerinin film tarlalarına da Tollywood deniyor.
- “Ses yoksa hayat da yoktur” diyor Hintliler.. (bkz. korna çalma geleneği)
-
Bol ışıklı düğünleri var, bu ışıltının nedenlerinden biri de
aydınlığın karanlığı, yani iyiliğin kötülüğü kovacağına inanılıyor.
-
Tespihin, tarihte ilk kez bundan iki bin sekiz yüz yıl önce,
Brahman rahipleri tarafından Hindistan’da kullanıldığı iddia ediliyor.
- Delhi’ye birkaç saat uzaklıktaki ünlü Tac Mahal bir aşk yapıtı.
-
Eski Delhi’yi de kuran Şah Cihan (1593-1666), 14. çocuklarını
doğururken ölen karısı Mümtaz Mahal’i anmak için yaptırmış Agra
şehrindeki Tac Mahal’i.
- Karısının ardından iki yıl yas tutmuş. (yahu 16. yüzyılda ne kocalar varmış böyle)
- Şimdi çok görkemli gözükse de, o dönemde büyük infiale yolaçmış.
-
1631-1653 yılları arasında 22 yıl süren inşaatı sırasında
halk, yoksulluk içinde debelenirken ülkenin serveti sonuna kadar
kullanılmış.
- Öyküsü biraz bizim Dolmabahçe sarayınınkine benziyor.
-
Sonra onun yerine geçen oğlu, Şah Cihan’ı bir kaleye hapsetmiş
ve ölene kadar o kaleden çıkmasına izin vermemiş. (evlat ve koca
sadakatlerine bir bakın hele)
- 26 ocak tarihi onların cumhuriyet bayramı.
- Yüzlerce ortak kelimemiz olan Hindistan, Endonezya’dan sonra dünyada en fazla müslümanın yaşadığı ikinci ülke.
- Tek tanrılı dinlere hayli uzaklar.
- Müslümanları “put kıran” diye adlandırıyorlar.
- Bizim belirlenmiş tanrımız ve kitabımız yok diyorlar. (we have no fixed god, no fixed book)
- En önemli üç tanrıları; yok edici Şiva, yaratıcı Brahma ve koruyucu Vişnu.
- Ünlü giysileri Sari, ya evli kadınlar tarafından gündelik hayatta, ya da bekarlar tarafından düğünlerde giyiliyor
- Dikimi emzirme kolaylığı da sağlıyor.
- 1994 dünya güzeli Aishwarya Rai bir tür yaşayan kraliçe muamelesi görüyor.
- Sevgilisine ilan-ı aşk eden bir kamyoncu şöyle yazmış arabasının arkasına: “Herkes Aiswarya’yı sever, oysa ben seni seviyorum.”
- Üç tekerlekli bisiklet ya da motosikletlere Asya’da genellikle Tuk-Tuk deniyor.
-
Bu pratik ama hayli güvensiz araca Hindistan’da böyle dememek
lazım, çünkü Tuk-Tuk Hindistan’da yosmalara deniyor. (bizim argodaki
motor sözcüğü ile benzeştirebiliriz)
- Bu aletin Hindistan’daki adı Rikşa, motorlusu da Otorikşa.
- Yemeği daha iyi hissedebilmek için sulu yemekleri bile elle yiyorlarmış.
- Biraz pis olduklarını onlar da kabul ediyorlar.
- yoksa, “biz daha az pisiz” diye bir restoran reklamı olur muydu hiç?
- İnekler, bildiğiniz gibi en kutsal hayvanlardan sayılıyor.
- Daha doğrusu inek, Hinduizm’de analığın ve tanrıçalığın sembolü.
- O nedenle de 200 milyon kadar inek ülkede başıboş dolaşıyor.
- Hatta karanlıkta kalıp bunalıma girmesinler diye ahıra da konmuyorlar.
- Belki de bu kadar huzurlu inekten dolayı süt üretiminde dünyada bir numaralar.
-
Tereyağı, mango, çay, şeker, Hint keneviri, Hindistan cevizi,
kaju üretiminde, değerli taş ve mücevher kesiminde de dünyada bir
numaralar..
- Dünyanın en kalabalık ordusu da onlarda.
- En fazla yazılım mühendisi de Hindistan’da.
- Microsoft’un üçte biri, IBM’in dörtte biri, İntal’in altıda biri Hintli.
- Hotmail’in (Sabeer Bhatia), satrançın mucidi de onlar..
- Genetik, astrofizik, barış, edebiyat, ekonomi ve fizik dallarında toplam 7 Nobel ödülleri var.
- Dünya ikinciliklerini yazmayacağım korkmayın.
- Neyse, daha fazla bilgi ile şişirmeyeyim kafanızı.
- Son olarak da şunu yazayım bari..
- Hindistan’da tanrı ve tanrıçalar kadar beş kutsal şey daha var, neler mi onlar..
- Vatan, ana, baba, öğretmen ve misafir..
Size, “bunların sokakları kötü kokuyor, insanları da nasıl pis bir bilsen” diyenleri duymayın hiç ve görün bu güzel ülkeyi derim.
Bu, adına Hindustan denen memleket, gerçekten de incredible bir India..
Tunç Müstecaplıoğlu
20.05.2010