Mustafa filmini çekene kadar ocağımıza yeterince incir dikmiştin zaten.
Zerafet, hoşgörü, sevecenlik, şiir kıvamında yazıların ve belgesel filmlerin ile kadınlarımızı isyan kıvamına getirmiştin.
Bir arkadaşımızın kız kardeşi geçenlerde İstanbul’da evlendi. İki genç bir otelin balo salonunda muratlarına ererken, bizler çıktık kerevetlerine. Masalmış gibi anlatıyorum çünkü rahmetli Lady Di gelse gecenin görkemini kıskanırdı.
Yerel gazetelere yazanların, ulusal konularda yorum yapmalarından genelde hoşlanmıyorum. İçerisinde partilerin baş harfleri geçen akıl-fikir yazıları, zaten günlük gazetelerin tümünde fazlasıyla var. Bir de bunlara, kasaba muharrirleri de bir şeyler eklemeye kalkınca, sıkılıyorum.