Gezmeyi çok seviyorum.
Zaten kim sevmez ki?
Bugüne kadar 55 ülke gezdim.
Yeryüzünde yer alan 200 kadar ülkenin hepsini görme şansım olamayacaksa da, en azından yarısını gezmeye talibim.
2000 ve 2007 yıllarında iki ayrı kitabım yayımlanmıştı. Aslında, her yedi yılda bir yazayım diye niyetlenmiştim. 2014’ü atlamışım, kısmet 2021 yılınaymış.
Dünyanın jandarmasını kim tanımaz ki zaten.
Son günlerde Amerikalı bir polisin, ona doğrultulan onca kameraya hiç aldırmadan, güpegündüz siyahi Amerikalı bir vatandaşı boğarak öldürmesi sonrası yine zor günler geçiren Amerika, hiç gündemimizden düşmüyor.
Corona günlerinde, tarihin kara sayfalarına geçecek bir sapığı anlatmak istiyorum size. 2008 yılında duymuştuk adını, sonra da unuttuk bir çoğumuz. Geçenlerde aklıma geldi bu iblis ve eski gazete sayfalarından araştırdım biraz. Josef’in yaşam öyküsünden ileride bir film ya da dizi çekileceğini tahmin ediyorum.
Bir süre önce görkemli olduğu kadar ürpertici bir kasırga yaşadık Umman Salalah’da. Ben daha önce Antalya’da bir kaç hortum, şiddetli yağmur, fırtına falan yaşamıştım, ancak bu denli şiddetlisi ile hiç tanışmamıştım. Umman, Hint Okyanusu’na kıyıları olan bir ülke olduğundan dolayı, ara sıra bu tür kasırgalara maruz kalabiliyor.
Ben de merak eder dururdum. Aman botoksla karışmasın, ortada bir yılan zehiri, Seda Sayan dudakları falan yok. Aslında buna, bir tür vücudumuza çeşitli zamanlarda aldığımız zehirlerden arınma terapisi de denebilir.
Yöneticilik yaşantım boyunca başka türlüsünü düşünemediğim, iş yaşamının “olmazsa olmaz”larından olarak kabul ettiğim ekip çalışması, özellikle de Çelebi gibi binlerce insanın bir arada çalıştığı organizmalarda aslında güzel bir zorunluluktur.
Yaşamınız ve modern Türkiye’yi yaratışınızın öyküsünü tüm öğrenim yaşamımız boyunca ezberledik. Özellikle sizin ölümünüzden sonra, devrimlerinizin kalıcılığını sağlamak adı altında, düzenli tekrar sistemini benimseyen yönetimler; adınızı, fotoğraflarınızı özdeyişlerinizi, büstlerinizi hemen her yerde kullanarak, küçük çocukların kafalarını karıştırıp durdular.
- Voleybolun ilk adının Mintonette olduğunu
- Amerikalı beden eğitimi öğretmeni William Morgan (1870-1942) tarafından 1895 yılında Massachusetts’de icat edildiğini