Eşimle ikimiz, 2012-2015 yılları arasında yaşadığımız Mısır’ı bir hayli özlemişiz.
O nedenle de Haziran ayında, bir haftalık tatilimizi Hurgada’da değerlendirmeye karar verdik.
“Elin şanslı Bedevisi, bunlar petrol sayesinde zengin olmuşlar ama kültürleri yok” gibi lafları siz de sıkça duymuşsunuzdur. Körfez Ülkeleri (Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Birleşi Arap Emirlikleri) arasında yıldızı hızla parlayan bu başarılı ülkeyi, böylesi küçümseyici ifadelerle eleştirmek için ancak, oralara hiç gitmemiş, bu ülkeyi hiç araştırmamış olmak gerekir.
Nasıl da sıkılırdım çocukken babam yanına oturtup dinletmeye çalıştıkça.
Gıy gıy da gıy gıy gibi gelirdi inleyen keman nameleri kulağıma.
Zorla balık yağı içiriliyor gibi olurdum.
Citius, altius, fortius demiş modern olimpiyatların kurucusu Fransız baron Pierre de Coubertin.
Yani, daha hızlı, daha yükseğe, daha güçlü..
Kendisinden önce 2 yıl kadar başkanlık yapan Yunan’dan sonra Pierre baba atmış temelini asri Olimpiyat oyunlarının.
Kuzey komşumuz Rusya ile yıllarca çeşitli nedenlerden dolayı savaştık.
ABD'nin de etkisiyle her kış başı, "aman dikkat her an komünist Ruslar gelebilir" diye korkutulduk.
Biraz iş, biraz da Wimbledon'u görme arzusu beni Ingiltere'ye çekti haziranın sonunda.
Acente yöneticiliği yaptığım yıllarda, Rusya komşu kapısı gibiydi benim için. Kırk kez kadar gittiğim Rusya'ya artık senede bir, Moskova turizm fuarı için gidiyorum. Böylece, değişimi daha rahat farkedebiliyorum.