Seni ilk kez 1970’li yıllarda Ankara Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu’nda Bulgaristan milli takımına karşı izlemiştim. Takımın en genci olmana rağmen smaçlarınla tüm seyircileri büyülemiştin.
Ne de güzel bir duyguymuş meğer.. Daha önceleri çocukluğumda, ilk gençliğimde Kalamış’ta, Moda’da, Caddebostan’da yüzmüştüm. Boğaz’ın serin ve akıntılı suları ile tanışmak ise 2019’un 21 Temmuz’unda 31. Samsung Kıtalarası Yüzme Yarışı ile kısmet oldu.
Hiç sevmem doktora gitmeyi hiç.. Hem kim sever ki zaten. Betonun üzerinde haftada yirmi saate varan maçlar sonunda dizlerimde ağrılar başladı.
Citius, altius, fortius demiş modern olimpiyatların kurucusu Fransız baron Pierre de Coubertin.
Yani, daha hızlı, daha yükseğe, daha güçlü..
Kendisinden önce 2 yıl kadar başkanlık yapan Yunan’dan sonra Pierre baba atmış temelini asri Olimpiyat oyunlarının.
Hani bana yeni yaşamını anlatacaktın.
Daha geçenlerde, “hele bir gel Olympos’daki evimize de nasıl emekli olunur göstereyim sana” diye özendirmiştin beni.
Ben her yıl Triatlon yazısı yazmaktan sıkıldım.
Gelip göremiyorum da neler olup bittiğini.
Organizasyonda çalışmaktan da yırttım.
1991 yılında Alanya Triatlon ve Tenis Kulübü’nü (ATTK) kurmuştuk.
Kurmadan\n bir yıl kadar önce, daha öncesinde hiç görmediğimiz uluslar arası bir \nTriatlon organizasyonu için bir araya gelmiştik..
6-7 Kasım 1999 tarihlerinde Frankfurt’ta gerçekleşen yaygın adıyla Neckermann Fuarı olarak bilinen bu mini fuar; cılız da olsa, 2000 yaz sezonuna ışık tutacak nitelikteydi. Otelcilerimizin çoğu bilirler; bilmeyenlere fuarla ve Neckermann’la ilgili bilgiler aktarmak isterim.
Yarışmanın yapılacağı parkuru günlerdir merak edip duruyordum. Yarış sırasında yürüyerek gezmenin pek akılcı bir yaklaşım olmadığını, yolun ortalarına doğru anladım. Yer yer bir metre darlığındaki toprak yolların ortasından ok gibi geçen bisikletçilerin gözü hiçbir şey görmüyordu. Ezilmeden tamamlayabilmek için, keklik refleksleri geliştirdim.