"Her koyun kendi bacağından asılır" özdeyişini bir miktar vahşi bulsam da bir hayli gerçeklik payı vardır. Evet, kendi kordonlarını kendileri kesmeli tüm bölgeler. O nedenle de, bölgesel turizm derneklerinin önemi, değeri bir kere daha anlaşılıyor.
Michael : Selam Heinz, Kemer'den yeni döndüm. Anlatamam sana nasıl eğlendiğimi.
Heinz: Yaa, neymiş o anlatılamayacak anıların?
Asya gezisindeki ikinci durağımız Tayland'dı. Önce, "Dalgadan Duvar" anlamına gelen Tsunami'den nasibini almış Phuket adasına gittik.
Eylül ayının son günlerinde Belek’de, Rixos Premium otelinde güzel bir \nprogram vardı. Türkiye-Avrupa Turizm Zirvesi konmuştu adına. Birincisi \nolmasına rağmen hayli yoğun bir ilgi vardı.
Geçtiğimiz günlerde Belek kavşağından Kadriye'ye saptıktan kısa bir süre sonra, yolun kenarında yürüyen küçük bir kervan gördüm.
Temmuz ayının ortasında bir otel genel müdürünün çıkıp, “yatırımcıyla görüş ayrılıklarımız var, bu tesise artık yararımın dokunacağına inanmıyorum” gibi sözlerle otelden ayrılması ne kadar abes ise, iki çok önemli fuar öncesinde bakanlığın bırakılması da o denli hatalı bir karardır.
Bu yıl Belek’de de otel işletmeye başlayınca buradaki yaşamı yakından tanıma fırsatım doğdu. Dışarıdan hayli parlak gibi görünen, Türk turizminin bu en gözde beldesi, haklı ününü bir çok ögeye borçlu.
700 yıllık Kızıl Kule yine güzel bir sanatsal etkinliğe tanık oldu.
Bedri\n Baykam ve Abidin Dino sergilerinden, o acayip merdivenlerini unutmuşum.\n O nedenle, kulenin giriş kapısında programla birlikte enerji içeceği \nsatan görevlinin bunu niye yaptığını tepeye varmadan anlayamadım.