Sizi bilmem ama şu sıralar kafam, Covid 19 haberleri okumaktan bulaşık teline döndü. Ellerim ise her an yıkanmaktan, derede evin tüm çamaşırını yıkayan bir köylü kadını kıvamında. Hepimiz birbirimize aynı soruları sorup, benzer cevaplarla umutlanıyor ya da endişeleniyoruz. İşte ben de şu sıralar merak ettiğim konuları araştırıp, aldığım notları da sizlerle paylaşıyorum.
“Elin şanslı Bedevisi, bunlar petrol sayesinde zengin olmuşlar ama kültürleri yok” gibi lafları siz de sıkça duymuşsunuzdur. Körfez Ülkeleri (Suudi Arabistan, Katar, Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Birleşi Arap Emirlikleri) arasında yıldızı hızla parlayan bu başarılı ülkeyi, böylesi küçümseyici ifadelerle eleştirmek için ancak, oralara hiç gitmemiş, bu ülkeyi hiç araştırmamış olmak gerekir.
Ne de güzel bir duyguymuş meğer.. Daha önceleri çocukluğumda, ilk gençliğimde Kalamış’ta, Moda’da, Caddebostan’da yüzmüştüm. Boğaz’ın serin ve akıntılı suları ile tanışmak ise 2019’un 21 Temmuz’unda 31. Samsung Kıtalarası Yüzme Yarışı ile kısmet oldu.
Sizlere, Turizm ve Çelebi’nin Antalya’daki yolculuğunu anlatmadan önce, kısaca Anadolu ve Antalya tarihinin kilometre taşlarından söz etmek isterim.
Daha önce görmediğimiz bir şehri ilk ziyaretimizde edineceğimiz izlenim, beklenti ve önyargılarımızla da doğru orantılıdır.
Oraya giderkenki duygularımız, gittiğimiz zaman dilimindeki yaşımız, o ülkenin mevcut siyasi konumu, o şehre bakışımızı etkileyen faktörlerdendir.
Antalya’da nasıl da rahatça şımarırdık öyle.
Aman şu altı numaralı kort da çok güneşli, hem kimse seyredemiyor orada yeteneklerimi, ille de dört numaralı kortu isterim.
Acaba bugün Hillside’da mı oynasam, yoksa Dedeman’da mı?
Diye tanıtıyorlar kendilerini çeşitli reklamlarında Hintliler.
İnanılmaz, muhteşem, akıl almaz, harika gibi anlamları var incredible’ın.
Henüz sadece iki şehrini görmeme rağmen, bu tanımlar pek de sırıtmıyor bu ülkede.
Altın Portakal Film Festivali rüzgar gibi geçti.
Ünlü sanatçılar, Antalya’ya kuyruklu yıldız gibi gelip gittiler.
Açılış gecesine katıldım.