Sizlere, Turizm ve Çelebi’nin Antalya’daki yolculuğunu anlatmadan önce, kısaca Anadolu ve Antalya tarihinin kilometre taşlarından söz etmek isterim.
3.400 yaşındaki Çorum-Alacahöyük,
9.500 yaşındaki Konya-Çatalhöyük,
13.000 yaşındaki Şanlıurfa-Göbeklitepe gibi, dünya tarihine anlatacak öyküleri olan Anadolu’da yaşıyoruz hep birlikte.
Bir çok arkeoloğun inanışına göre de, tarihin sıfır noktasındayız.
Antalya’nın
bilinen tarihi, şu ana kadar bulunan eserlerden de anlaşıldığı kadarı
ile Göbeklitepe kadar eskiye gitmese de, bölgede bundan 2.700 yıl önce
yaşamış Likyalılar’a kadar ulaşıyor.
Işık Ülkesi anlamına gelen Likya’nın Hititce söylenişi de Lucca.
M.Ö. 135 yılında Kral Attalos, şehrin bugünkü adını aldığı Attalaia’yı kurdu.
Romalılar, bundan 1.847 yıl önce yani M.S. 164 yılında Aspendos Tiyatrosu’nu tamamladılar.
Selçuklu Sultanı Süleyman Şah 1085’de Antalya’yı aldı.
Selçuklular, bölgede 223 yıl hüküm sürdüler.
İktidarları 1308’de sona erince, Antalya’da 83 yıl kadar farklı beylikler liderlik etti.
1391’de Osmanlılar Antalya’ya hakim oldular ve yıkılana kadar, yani 531 yıl boyunca Antalya’nın hakimiydiler.
Şehir, o tarihten beri de, modern Türk Cumhuriyeti’nin denetiminde ve bir süredir de ülkenin turizm başkenti.
Bu arada, İtalyanlar, Antalya’yı 1919-1921 yılları arasında 828 gün işgal ettiler.
Bu hızlandırılmış tarih özetinden sonra, gelelim turizme..
Konu turizme gelince, Thomas Cook’tan bahsetmeden geçmek olmaz..
Bir ülkeden ya da bir şehirden, bir başka şehire; keyif, merak amaçlı olarak gezmeye giden insana Turist deniyor sözlükte.
Kitle turizminin mucidi ise, Avustralya-Melbourne doğumlu Thomas Cook (1808-1892)
Cook, aslında gençliğinde protestan bir din adamı, mesleği de marangozluk.
Bir
süre sonra İngiltere’ye yerleşen Thomas Cook, 1841 yılında Leichester
yakınlarındaki bir etkinliğe, kişi başı 1 (bir) Pound’a 571 kişilik bir
turist kafilesi götürüyor.
Bu ücrete tren bileti ve bir öğle yemeği dahil.
Bu seyahat kayıtlara, adına voucher denen bir tür seyahat makbuzu ile yapılmış ilk toplu seyahat olarak geçiyor.
Avustralya kökenli iş adamı Cook, bu geziden para kazanamasa da geleceğin kitle turizminin temellerini İngiltere’de atıyor.
Cook 1860’da, Thomas Cook Travel’ı kuruyor.
Sonraki yıllarda oğlu John Mason Cook ile daha da gelişen şirket, geçtiğimiz yıllarda Alman Neckermann’a satıldı.
Almanlar, turizmin bu ilk markası olan firmanın adını hiç değiştirmediler.
Thomas Cook, günümüzde Lufthansa ve Karstadt firmalarının patronluğu altında çalışmalarını sürdürüyor.
Antalya’nın kısa turizm tarihine gelince:
Havalimanı yapılmadan önce, buralara karavanları ve çadırları ile gelen turistler vardı.
Yazı yaylalarda geçiren halk ise, denize giren turistleri genellikle merakla izliyordu.
1959 yılında, Alman Bunte dergisinin Antalya’ya gelerek yazdığı tanıtım yazısı Almanlar’ın ilgisini çekti.
1960 yılında Antalya havalimanı açıldı.
1969 yılında Alman Touropa firması, 27 mart tarihinde Antalya’ya ilk kez uçakla Alman turist getirdi.
1970 yılında aynı firma Avusturya’dan da yolcu getirmeye başladı.
20 Temmuz 1974 yılında, o zamanın dışişleri bakanı Kandıralı Turan Güneş, şifreli bir dille dönemin başbakanı Bülent Ecevit’e ‘Ayşe Tatile Çıkabilir’ dedi.
Türk askerleri Kıbrıs’a çıktılar.
Bu eylem bize göre bir Barış Harekatı idi.
Batı’ya göre ise Ada işgal edilmişti.
Ayşe ile birlikte, yeni doğmuş bir bebek olan turizm de tatile çıktı.
Adı konmamış bu turistik ambargo tam on yıl sürdü.
Artık kimse Antalya’ya uçak kaldırmıyordu.
Aynı baskı, turistik afaroz, Kuzey Kıbrıs için hala devam ediyor.
O yıllarda Antalya’ya gelmek isteyen turistler, sadece Istanbul aktarmalı olarak gelebiliyorlardı.
1975 yılında İtalyanlar Kemer’e Valtur adında bir tatil köyü kurdular.
Hükümete
baskı yaparak, daracık, bol virajlı, ulaşması saatler süren eski Kemer
yoluna tünel ve yeni yollar yaptırarak Kemer’i bir anlamda Avrupa’ya
tanıttılar.
19 Eylül 1976’da, çoğunluğu İtalyan yolculardan
oluşan bir THY uçağının pilotu, Isparta’nın iyi aydınlatılmış bir yolunu
Antalya havalimanının pisti ile karıştırıp hatalı alçalma yapınca büyük
bir faciaya neden oldu.
154 kişinin öldüğü kazanın ardından,
İtalyanlar Kemer’i bıraktılar ve yerlerine tatil köyü fikrinin mucidi
Fransız Club Med markası geldi.
Avrupa ülkelerinden doğrudan uçuş yapılamasa da, Antalya’nın güzelliği kısa sürede herkesin kulağına ulaşmaya başladı.
1984 yılında, TUİ firması bu ticari boşluğu değerlendirmeye karar verdi.
Ve
10 yıl aradan sonra Antalya havalimanına, davul-zurna ve halay
eşliğinde yine uçakla, bu kez aktarma olmadan Alman turistler geldi.
1984 yılında, çoğunluğu Alanya’da olmak üzere elli bin kadar misafir ağırladı Antalya bölgesi.
O yıllarda hiç kimse, 2011 yılında Antalya havalimanına on bir milyon kişinin geleceğini hayal bile edemezdi.
Günümüzün Türkiye’si, otuz milyon turist ağırlayarak, Dünya’nın en fazla turist çeken ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor.
Antalya’nın
başlıca rakipleri: Yunanistan’da Rodos ve Girit Adaları, Mısır’da Sharm
ve Hurgada, İspanya’da da Balear ve Kanarya Adaları.
Ülkemizi ziyaret eden misafirlerin % 70’inin şehirlere göre dağılımı ise şöyle:
Antalya: % 32
Istanbul: % 24
Muğla: % 10
İzmir: % 4
Türkiye’ye gelen turistlerin çoğunluğunu;
BDT ülkeleri, 6 milyon (% 21)
Almanlar, 4.5 milyon (% 15.4)
İngilizler, 2.6 milyon (% 9)
İskandinavlar, 1.2 milyon (% 4.2)
Hollandalılar, 1 milyon (% 4) oluşturuyor.
Antalya’da da benzer bir orantı var.
Almanlar Antalya’ya 12 ay boyunca gelmelerine rağmen, Rus misafirler bir kaç ayda Almanlar kadar buraları ziyaret ediyorlar.
Antalya’nın her yıl bu iki rakamlı artış oranları kuvvetle muhtemel sürmeye devam edecek.
Bizler,
2016 yılındaki yerimiz hakkında kafa yorarken, Avrupalı tur
operatörleri ve Antalyalı turizmciler de benzer konular hakkında
tahminlerde bulunmaya çalışıyorlar.
Ülkemizdeki güvenlik ve istikrarın bu şekilde süreceğini varsayarsak;
2016 yılında, bu artış oranlarıyla Antalya’ya gelecek turist sayısının 11 milyondan 20 milyona çıkacağını tahmin edebiliriz.
Rusya ile karşılıklı vizesiz seyahat uygulaması bu yıl başladı.
Bu uygulama, henüz 2016’ya kadar bir deneme sürecinde.
Eğer
bu süre her iki ülke için de olumlu geçerse, bundan sonraki aşama her
iki ülkenin de birbirlerine pasaportsuz olarak gidip gelebilmesi olacak.
Pasaport
işlemlerinin uzunluğu ve pahalılığı dolayısıyla evlerinde oturan
milyonlarca Rus’un, bu uygulamanın başlamasından sonra Türkiye’ye yeni
bir akın düzenlemesi muhtemeldir.
Böyle bir düzenleme başladığında, sadece Rusya’dan gelecek turist sayısının 7 milyona çıkacağı tahmin ediliyor.
Bizim Antalya’daki gelişimimize gelince:
Antalya istasyonumuz, bundan 21 yıl önce 1990 yılında açıldı.
1990 yılında, 55 kişi çalışıyordu ve o yıl biz sadece Lufthansa’nın 55 kadar uçağına hizmet verdik.
1995 yılına gelindiğinde, 250 kişi ile 8 bin uçağa bakıyorduk.
2000’de, 300 kişi ile 10 bin uçağa,
2005’de, 650 kişi ile 28 bin uçağa bakar olduk.
2011’de yüksek sezonda çalışan 1.100 kişi ile, yaklaşık olarak 40 bin uçağa hizmet vermiş olacağız.
2016
yılında, pazar payımızı koruduğumuz sürece, hiç yeni müşteri
kazanamasak da, bizim Antalya’daki kapasitemiz, iki bin çalışana ve 80
bin uçağa ulaşırsa hiç şaşırmayalım.
Gelecek turizmde.
Ve biz Türkler, içimizdeki konukseverlik genleri ile dünyanın en iyileri arasındayız.
Şimdilik, sadece deniz-güneş-kum turizmi ile para kazanıyoruz.
Aile Turizmi ve Herşey Dahil uygulamasındaki başarıları nedeniyle, özellikle de Antalya rakiplerinin önüne geçti.
Önceleri, biz onları incelemek üzere rakiplerimizin ülkelerine giderdik.
Son yıllarda, biraz da Tur Operatörlerinin ‘gidin de şu işin nasıl yapıldığını Türklerden iyice bir öğrenin’ talebiyle; birçok İspanyol, Yunan, Mısırlı otelci, Antalya’yı ve bölgenin otellerini incelemeye geliyorlar.
Antalya,
630 kilometre sahili, yılda 300’ü aşkın güneşli günü, genç ve modern
otelleri, zengin mutfağı, antik kentleri, Kral mezarları, hamamları,
limanları, kanyonları, şelaleleri, akarsuları, ormanları, 32 dereceye
kadar ısınan denizi, golf sahaları, uluslararası etkinlikleri ve onları
ağırlamak için organize olmuş, hizmete hazır, deneyimli turizm
çalışanları ile Akdeniz Çanağı’nın turizm başkenti olmaya çoktan hazır.
Tunç Müstecaplıoğlu
17.10.2011