Öger’in Türkiye’de ağırladığı Alman Medyası’na kafası bozulan Turizm Bakanı Ahmet Tan şöyle gürlemiş: “Alman turistlerden vazgeçer, gerekirse onların yerine Çin’den bile turist getiririz”. Mesut Yılmaz da geçtiğimiz yıllarda, Almanya’da, benzer bir kabadayılıkla, Türk Turizmine hatırı unutulmaz katkılarda bulunmuştu.
Almanya’nın dediği dedik dergilerinden FOCUS, 3 Mayıs tarihli sayısında,
Türkiye için timsah gözyaşları döküyor: “Huzur dolu, şiirsel Antalya
Limanı’nın bomboş sokaklarına, Vural Öger’in purosunun dumanı
yayılıyor”.
Bakanlık yetkililerinden Faruk Erol da Alman
Medyası’na kızgın. “4 milyon marklık tanıtım bütçesiyle, Almanlar’a,
ülkemizin ne denli güzel ve güvenilir olduğunu kanıtlayarak, yeni
müşteriler çekeceğiz”.
“İyi günler kötü günler” başlıklı yazıda
Peter Hinze, Vural Öger’i dinliyor: “1990 ve 1993 krizinden bile karla
çıkmıştık. Bu yıl % 70 azalma var. Condor uçak firması uçuşlarını % 40
iptal etti. Bu rakam, Apo’nun duruşmasının seyrine göre daha da
kötüleşebilir”.
Dergi, Ahmet Tan ile Alman yetkililer arasında
buz gibi soğuk havaya değinirken, 49 yaşındaki Tan’ın, Avrupa
Hükümetlerini, vatandaşlarının seyahat özgürlüklerini kısıtlamakla
suçladığını belirtiyor.
Antalya Emniyet Müdürü Natık Canca da bir
tur fırçalıyor gazetecileri “8 bin kişiye varan polis ve asker
kadrosuyla, Antalya bölgesi tüm Alman şehrinden daha güvenilir.
Yaptığınız haberlerle terörizme destek veriyorsunuz”.
Turizm eski
Bakanı İbrahim Gürdal, Mahmutlar’daki villasını ziyaretlerinden
birinde, bizleri Alanya Belediye Meclisi Salonuna toplayarak, tanıtım
dersleri vermişti: “Arkadaşlar paniğe gerek yok. Çağıracaz Coca-Cola’yı,
‘Gel lan Kola, yap lan tanıtımını memleketin’ diycez” diye
yüreklendirirken, biz de onu; Belediyenin o günkü ilginç ikramı,
Cornetto dondurmalarımızı yalayarak başımızla onaylamış ve;
“İşte girişimcilik bu”(!) diyerek coşmuştuk.
Öger,
seneye İspanya ve Guatemala’ya da uçmayı planlıyor. 1998’de Türkiye’ye
taşıdığı 807 bin yolcu da, güzel bir anı olarak hatırlanacağa benziyor.
Alman konuklarımız, daha şimdiden dolan rakip ülkelerde, yüksek sezonda
yer bulamayacaklarından;ya seve seve ülkemize gelecekler, ya da bu yıl
tatillerini balkonlarında geçirecekler. Doğrusu taa Almanya’ya giderek
reklam, lobicilik filan yapmak zor işler. Zaten ağzımızla keklik
avlasak, bu Almanlar’ın hayırlı bir şey yazacakları yok.
O yüzden, ayağımıza kadar gelen İthal Medya’yı azarlayıp göndermek, hiç olmazsa ruhumuzu ferahlatıyor.
Tunç Müstecaplıoğlu
12 / 05 / 1999