Sizi bilmem ama şu sıralar kafam, Covid 19 haberleri okumaktan bulaşık teline döndü. Ellerim ise her an yıkanmaktan, derede evin tüm çamaşırını yıkayan bir köylü kadını kıvamında. Hepimiz birbirimize aynı soruları sorup, benzer cevaplarla umutlanıyor ya da endişeleniyoruz. İşte ben de şu sıralar merak ettiğim konuları araştırıp, aldığım notları da sizlerle paylaşıyorum.
Biz kendi çöplüğümüze bakalım bu seferlik.
Mesela, şu kardeş katli konusu hiç anlayamadığım bir konudur.
Devletin devamlılığı sosuyla, onca genç adam nasıl da insafsızca katledilmiş öyle.
Saydığım kadarı ile 50’ye yakın kardeş öldürülmüş.
Amcalar, evlatlar, eşler de cabası.
Kendisinden önce tek tük akraba cinayetleri işlense de, bunu kanunla yasalaştıran ilk padişah Fatih Sultan Mehmet.
Fatihname adı ile bir fetva vermiş, “Nizam’ı alem içün kardeş katli vaciptir” buyurmuş.
“Düzenin sağlıklı olarak sürdürülebilmesi için, kardeşlerin öldürülmesi zorunludur” gibi bir anlamı var.
Yedi
dil bilen Fatih, 19’unda tahta çıkıp, 21’inde hiç alınamaz denilen
İstanbul’u fethetmiş, 1.100 yıllık Roma İmparatorluğu’nu ve bize göre
bir çağı sona erdirmiş 1453 yılında..
30 yıl boyunca da Osmanlı’yı yönetmiş.
Bu olay, bizim şu anda Amerika’yı fethedip ABD’nin dünya liderliğine son vermemiz kadar şok etkisi yaratmış o yıllarda.
Bu
aydın padişah, iktidarını sağlama alabilmek için kardeş katlini
yasallaştırmış ve bu rezillik 1700’e kadar 250 yıl kadar sürmüş.
1700-1922 yılları arasında kardeş cinayeti yok.
KAHROLASI 3. MEHMED
Rekor katliam 3. Mehmed’de.
1595’de tahta çıkınca elini öperek kendisini kutlamaları için 19 kardeşini huzuruna getirtmiş.
Sonra da çoğunluğu kundaklık bebek olan kardeşlerinin hepsini oracıkta boğduruvermiş.
Padişah
ve şehzadelerin kanını dökmek doğru karşılanmadığından, boğarak
öldürmek gibi bir ara çözüm geliştirmişler ve bazı istisnalar hariç bu
kurala hep uymuşlar.
İple, kementle, hatta yay kirişi ile boğmuşlar.
Bu gelenek Müslümanlıktan çok daha eski, kökü Şamanist Türkler’e kadar gidiyor.
Ondan
sonra 1603 yılında tahta çıkan oğlu 1. Ahmed, “19 kardeşini öldüren o
katilin cenazesine katılmam, defnedin gitsin” diyerek babasına olan
tepkisini göstermiş.
Bunu derken de henüz 13-14 yaşında.
Ahmed Sultan sadece Sadrazam’ının kafasını kestirmiş.
Sadrazam katlinde de hatırı sayılır dereceleri var Osmanlı’nın, ona da bir başka yazıda değineceğim.
PEKİYİ SULTANLAR NEDEN ÖLMÜŞ?
36 padişahın kaydedilen ölüm nedenleri de şu şekilde;
4’ü boğdurularak öldürülmüş,
4’ü beyin kanaması, beyin kanseri,
4’ü kalp krizi, kalp yetmezliği gibi nedenlerden,
3’ü şekere bağlı hastalıklardan,
3’ü veremden,
3’ü
intihar etmiş (Deniyorsa da çok su kaldırır bu konu. Daha biz, dünkü
Suudi Arabistan Konsolosluğu’ndaki buz gibi cinayeti kanıtlayamadık)
2’si fazla içmekten sirozdan,
2’si felç geçirmiş,
2’si çoklu çıbanlardan,
1’er
padişah da; cinayet, zehirlenme, attan düşerek, tifüs, sara, zatürre,
böbrek yetmezliği, prostat kanseri, hamamda ayağı kayıp düşme sonucu
ölmüşler.
AT MARTİNİ DEBRELİ HASAN
Adına Vakanüvis denen sarayın maaşlı resmi tarihçilerinin notlarından etkilenmemeye çalıştım.
Onların kayıtları günümüzün yandaş medyası kıvamında.
Betimlemeler genellikle şöyle;
Sultan çok güçlü kuvvetliydi, pehlivanları güreşte yener, en ağır okları kaldırır atar, savaşa en önde giderdi.
İyi kalpli ve dindardı, beste yapar, söz yazar, eli açıktı...
On bin yıldan daha uzun bir geçmişi olan Anadolu’dan ne öyküler çıkar kimbilir.
Hititler,
Frigler, Lidyalılar, İyonlar, Urartular, Persler, İskender
İmparatorluğu, Sümerler, Selçuklular, Bizanslılar ve Osmanlılar.
Günümüzden 12.000 yıl önce yapılan Göbeklitepe’de neler yaşandığını da henüz tam bilemiyoruz.
İcraatlarını beğensek de beğenmesek de, Osmanlı sülalesi de bizim potasında eridiğimiz Anadolu’nun önemli bir aile iktidarı.
Ya
1402 yılında yapılan kanlı Ankara Muharebesi yerine, dönemin iki süper
Müslüman gücü, Timur’un Moğol İmparatorluğu ile Osmanlı’nın Yıldırım
Bayezid’i anlaşıp güçlerini birleştirselerdi, Avrupa’nın tarihi nasıl
değişirdi acaba?
Tunç Müstecaplıoğlu
16.05.2020