Neden böyle tuhaf olaylar hep bu ilçenin başına geliyor acaba?
Turizmin ağabeyi Alanya, nasıl oluyor da bu kadar emek verip iyi bir yere getirdiği imajını koruyamıyor?
Hazır şehrin her yeri koskoca bir bahçeye benzemişken, nedir bu acayip olaylar böyle?
Kuşyuvası faciasını unutmaya çalışıyoruz.
Hollandalıla ise, ölen vatandaşlarının doğdukları şehrin ortasına büstlerini dikerek unutmuyorlar.
Avsallar’da sapık butikçinin öldürdüğü küçük Lisa, aynı yerde ezilen Alman hanımlar.
Ne kötü rastlantılar bunlar böyle.
Yapışkan tezgahtarlar önlendi, şimdi de bu “su gangsterleri” türedi.
Taksicilerle,
turizm şirketleri arasında benzeri bir acaiplik yaşanmıyorsa eğer,
arada ılımlı, hoşgörülü yöneticilerin sayesindedir.
SU SPORLARI; ADI DA GÜZEL DEĞİL Mİ..
Alanya’ya ticari amaçlı geldiğim ilk yıl olan 1984 yılında tanışmıştım su sporları ile.
Avusturyalı’lar vardı işletmeci olarak tek tük. İlk ve son paraşütle gezimi de (parasailing) aynı yıl yapmıştım.
Sonra, Önder’s Happy Waves adı ile Almanya’dan gelmiş, sportmen, sempatik bir gencin adını duymaya başladık. İçimden, “iyi oldu canım, bizim sularımızda, bizim gençlerimiz öğrensinler ve gelen turistlere öğretsinler” diye de geçirmiştim.
Önceleri,
biri ötekinin teknesini yaktı, diğeri de bir başkasının jet ski’sini
kırdı gibi yarı kriminal haberler gelmeye başladı. Sonra, belirli
noktalar ihale edilerek hem gelir elde edildi, hem de sanki bir düzene
bağlandı gibi bir hava oluştu.
Meğer düzen filan yokmuş. Daha
geçenlerde silahların ateşlendiğini duymuştum. Doyamamış olacaklar ki,
bu kez de birbirlerini öldürmüşler.
Ana amaç neydi arkadaşlar? Denizin üzerinde spor yaptırılarak, gelen misafirlere hoşça vakit geçirtilecek. Ama gelin görün ki, bunu yaptıracak olanlar olayı hayli farklı yerlerinden anlamışlar.
BEYHUDE YERE BİR ŞEY ANLATMAYIN..
Olay büyük bir skandaldır. Rusya’da, Almanya’da gazete ve televizyonlarda manşetlere taşınmıştır. “Sahilde Mafya Hesaplaşması” , “Avsallar Vahşeti”, “Turizmde Kara Ekonominin Kanlı Hesaplaşması”, “Mafya Terörü” bunlardan bazıları.
Paralar veriliyor, bürolar açılıyor Moskova’da, fuarlarda lokumlar dağıtılıyor. Sonra da sahilde, hemen otelin önünde insanlar “denizde sporu sen yaptırmayacaksın ben yaptıracağım”
nedeni ile birbirlerini öldürüyorlar. Benzerlerine en ilkel kabilelerde
bile zor rastlanan, anlaşılmaz absürd bir film gibi. Çalışanların
emeklerine yazık..
Benim yönettiğim otelde oluşan bir başarıdan
en çok payı bir yönetici olarak ben alırım. Otelimin butiğinin
işletmecisi, bir çocuğu taciz ederse de hata benimdir.
Kimse işin
içinden sıyrılmaya kalkmasın. Çıkın ortaya ve onca özenle yetiştirilen
incirlerin üzerine pisleyenleri bulunve hakettikleri cezayı hemen verin.
Sonra da incirleri tek tek temizleyin.
Bunları beceremiyorsanız da şapkanız portmantoda asılı duruyor..
Tunç Müstecaplıoğlu
29.07.2005